Aristoteles’in Retorik Kuramı

Aristoteles’in Retorik Kuramı

Yazan ve Hazırlayanlar: Cem Yaşın & Can Cengiz

İlgili Maddeler: Örtük Tasım, Ethos, Pathos,

Aristoteles’in Retorik Kuramı

Ross’a (2011: 18) göre “Aristoteles on sekiz yaşındayken Atina’da Platon’un okuluna girmiş ve Platon’un ölümüne kadar on dokuz yıl orada kalmıştır.” Hocası, sofistlere ve retoriğe karşı olmasına rağmen, onun okulunda 18 yıl retorik dersleri vermiştir. Retorik başlığı altında derlenen ders notları,  günümüzde temel retorik kitaplarından biridir. Ross’un ifadesi ile Aristoteles “her sabah öğrencileriyle ağaçların arasında gezinerek, en güç felsefe sorunlarını tartışır. Öğleden sonraları veya akşamları ise daha geniş bir halk topluluğuna, daha az güç konuları açıklar. Böylece eski bir gelenek onun akroamatik, yani ileri düzeydeki dinleyicilere tahsis edilmiş dersleri ile eksoterik yani herkes tarafından anlaşılır dersleri arasında bir ayrım yapmaktadır” Rapp’a (2010) göre Aristoteles, retorik sanatının gelişiminde önemli bir etkiye sahiptir. Bu etki sadece Aristo geleneği ile sınırlı olmayıp Aristo’nun kuramını daha ileri noktalara taşıyan Çicero ve Quintilian gibi Romalı öğretmenler tarafından da sahiplenilmiştir.

Aristoteles sadece retorik alanında temel referans olarak kalmamış, mantık biliminin kurucusu olarak kabul edilmiş ve geliştirdiği bilimsel yöntemler, 17. yüzyıla kadar, batı eğitim sistemi içerisinde temel referans olarak kabul edilmiştir. Aristoteles Batı düşüncesini ve bilimini etkilediği gibi, Ortaçağ İslam Felsefesini de etkilemiştir. Müslümanlar, Yunan felsefesi ile örneğin Emevi bilgini Halîd bin Yezid gibi düşünürlerin çalışmaları aracılığıyla temasa geçmişlerdir. Abbasiler döneminde ise Aristoteles ve diğer düşünürlerin eserlerinin çevirisi hızlanmıştır. Aristoteles’in eserlerini çeviren, okuyan veya etkilenen İslam düşünürleri arasında El-Kindi, Farabi, İbn-i Rüşd, İbn-i Sina gibi büyük düşünürler bulunmaktadır.

Russell’a (1983) göre Platon erken dönem Hristiyan düşüncesinde daha etkili olsa da, Aristoteles ortaçağ kilisesinde etkili olmuştur. “Ortaçağ manastır eğitiminde öğrenciler müfredat olarak Trivium (üçleme) eğitimi almıştır. Eğitim, gramer ile başlayıp, retorik ile devam edip, felsefe ve mantık ile tamamlanmaktadır. Ders kitabı olarak da Aristoteles’in ‘Organon’u   okutulmaktadır” (Carter, 1999: 23). Elimizde olan Aristoteles’in Retoriği üç kitaptan oluşmaktadır. 1. kitap retoriğin tanımını yapmakta, alanını tanımlamakta ve hitabetin üç türünü açıklamaktadır. 3. kitap tarz ve düzenleme konuları ile ilgilenirken, 2. kitap karakter ve duygudan kaynaklanan retoriksel ispatlarla ilgilenmektedir (Herrick, 1990: 74). Herrick’e (1990: 74) göre “Retoriğin kelime açılımı daha sonraki kitaplarından bir olan Topiklerde (Organon 5. Cilt) tartışılmış, bu kavram “diyalektiğin retoriğin karşıt bütünleyeni (counterpart) olduğu” iddiası ile başlamıştır. Türkçe çevirisinde ise Mehmet H. Doğan, “retorik, diyalektiğin eşdeşidir” ifadesini kullanmıştır.

“Karşıt bütünleyen” anlamına gelen teri Yunanca antistrophos kelimesinin çevirisidir ve Plato’nun Gorgias diyaloğunda Sokrates, retoriğin “(ruhun içindeki) aşçının karşıt bütünleyeni olduğunu” iddia etmiştir. Aristoteles’e göre diyalektik, bir argümanın sınanması için kullanılırken retorik, bir fikrin ve kişinin savunulması için kullanılır. Diyalektik düşünce ustaları arasında icra edilirken, retorik yurttaşlara hitap ile vücut bulur. Diyalektikte yöntem tasım (syllogism) iken, retorikte yöntem (enthymemes) örtük tasımdır. Herrick’e göre, Yunanca bir terim olan örtük tasım (enthymema) “zihindeki kavrayışlar” anlamına gelmektedir ve örtük tasımlar daima hatip ile dinleyici kitlenin üyelerinin ortaklaşa inandığı veya kabul ettiği en az bir neden veya eğilime sahiptir. Her ifade edilmemiş sebep, dinleyici ve retorikçinin genel anlamıyla “zihinde kavradığı şeydir”(Herick, 2005: 152). İlk olarak 1952 yılında dilimize kazandırılan Organon’un beşinci cildi olan Topikler’de tasım kelimesi yerine kıyas ifadesi kullanılmıştır. Kitapta, “kıyas bir sözdür ki bu söz içinde bazı şeyler konulmuş olmakla onlardan farklı bir başka şey, konulan şeyler vasıtasiyle zaruri olarak çıkar. — Kıyas, doğru ve ilk olan öncüllerden veya kendilerinden edindiğimiz bilginin kendisinin de kaynağı ilk ve doğru olan öncüllerde bulunan öncüllerden hareket ettiği zaman bu bir ispat’tır. — Olası öncüllerden netice çıkaran kıyas ise diyalektik’tir. ”ifadesi yer almaktadır.

Retoriği ikna araçlarını kullanma yetisi olarak tanımlayan Aristoteles’e göre  ikna (persuasion) süreci inandırmadan (convince),  inandırma ise    den (demonstration) geçmektedir. Buradaki gösterim, kanıtlarla gözler önüne serilmektir. Aristoteles bu durumu şu şekilde ifade etmektedir: “… retorik üzerine çalışmanın, tam anlamıyla, inandırma tarzlarıyla ilgili olduğu açıktır. İnandırma bir tür gösteridir, çünkü bir şeyin gösterilmiş olduğunu düşündüğümüzde tam olarak inanmış oluruz. Hatibin gösterdiği bir örtük tasımdır, buysa genel olarak inandırma tarzlarının en etkili olanıdır” (Aristoteles, 1995: 35).

Aristoteles, “örtük tasım, bir tür tasımdır [syllogism, kıyas — Ç.N.]” (Aristoteles, 1995:  35)  ifadesi ile açıklamaya devam eder.  Tasım, öncül ifadelerin ve sonuç ifadesinin yer aldığı tümdengelimli bir akıl yürütme tekniğidir. Aristoteles’e göre “bir şey kanıtlayan herkes ya tasımlar ya da tümevarımlar kullanmaya zorunlu olduğu için de (Analitikler’den biliyoruz bunu)  örtük tasımların tasımlar, örneklerin de tümevarımlar olduğu sonucuna varırız”. Aristoteles örtük tasımı bir tür tasım olarak tanımlamış, argüman olarak değerlendirmiştir. Aristoteles,  bir konuşmanın düşünce içeriğinin, kelimelerden ibaret olmadığını, temelde argüman olduğunu iddia etmiştir (Burnyeat, 2000; 35). “ Bir örtük tasım; bir inanış, bir değer veya tercih hakkında daha önceki bir uzlaşmaya dayanmaktadır. Bundan dolayı bir fikri retorik olarak savunmak, halkın değerlerinin belirgin bir farkındalığı ile iddia etmeyi gerektirir. Retorik, dinleyicinin inandığı şey ile bağlantılı olmalıdır”(Herick, 2005: 152). Maksimler (maxim) ise yaygın kanıları taşıması açısından dinleyici ve hatip arasındaki bağı sağlayan yapılardandır. Aristoteles için maksim genel türden ifadelerdir ve pratik davranış sorunları ile ilgili tercih edilecek veya kaçınılacak davranış biçimleri ile ilgili hüküm bildirir. Aristoteles’e göre, “içimizde bir tek insan yok ki özgür olsun” ifadesi maksimdir. Bu anlatıma “çünkü herkes ya paranın ya da talihin kölesidir” ifadesini eklediğimizde maksim örtük tasıma dönüşmektedir (Aristoteles, 1995: 137).

Aristoteles mantıkta akıl yürütmeyi, retorikte kanıtlamayı iki kategoriye ayırır. Bunlar tümevarım ve tümdengelimdir. Aristoteles tümevarımı “bir önermenin [proposition — Ç.N.] tanıtını, benzeri birçok örneğe dayandırdığımızda, diyalektikte tümevarım” (Aristoteles, 1995: 39) olarak tanımlar.

Aristoteles’e (1995: 38) göre “söylenen sözün sağladığı üç tür inandırma tarzı vardır. İlki konuşmacının kişisel karakterine bağlıdır; ikincisi dinleyiciyi belli bir ruh haline sokmaya bağlıdır; üçüncüsüyse, konuşmacının sözcüklerinin sağladığı tanıta ya da sözde tanıta.”[1356a] İknanın bu üç biçimi ethos, pathos ve logos’tur. Aristoteles logos’u, tasım ve örtük tasım ağırlıklı değerlendirmiştir. Çağdaş iletişim modelini klasik retorik kuramı ile karşılaştıran Wise (1989: 6)’a göre, “argümanlar mesaj ile, ethos ise kaynak ile ilgili görünmekte ve pathos, alıcı üzerinde mesajın etkisini amaçlamaktadır” “Özellikle politik söylevcilikte, ama aynı zamanda davalarda da, kendi karakterinin doğru olarak görünmesi ve dinleyicilerine karşı dürüst duygular taşıdığının düşünülmesi, bir hatibin yapacağı etkiye çok şey katar” (Aristoteles, 1995: 97-98). Aristoteles’e (1995: 97-98) göre “Hatibin karakterine güven esinleyen üç şey vardır – bizi, hakkındaki herhangi bir tanıttan ayrı olarak, bir şeye inandıran üç şey: sağduyu, iyi ahlaki karakter ve iyi niyet”[1378a]. Aristoteles, hatibin karakterine güven esinleyen üç şeyi üç kavramla tanımlar: Phronesis: yaratıcı yetenekler ve bilgelik; Arete : Erdem ve itibar; Eunoia : seyirciyle iyi ilişkileri sağlayan duygusal yakınlık. Sofistler, dinleyicinin duygularını etkilemek için duyguların nitelikleri ve nedenlerini çözümlemişlerdir. Aristoteles ise, kendinden önceki tüm retorik kuramının çözümlemesi niteliğindeki ‘Retorik’ başlıklı kitabında, bu duyguları ve duyguları temellendiren insani vasıfları derinlemesine betimlemiştir. Aristoteles, duyguları tek tek tanımlar ve kategorilere ayırır. Green (2001: 558)’e göre “Aristoteles, ‘pathos’u insanların haz ve acı hissetmelerine dayanarak farklı yargılarda bulunduklarından dolayı, yargıların güdüsü olarak ele almıştır” Karşıtlıkları oluşturan ayrışmalar, ‘pathos’ sürecine yansımaktadır.   Bu karşıtlıklar: öfke ve ılımlılık, dostluk ve nefret, korku ve güven, utanç ve utanmazlık, minnettarlık ve nankörlük, acıma ve kızgınlık, hoşnutluk ve kıskançlık, çekişme ve hor görme gibi unsurlardan oluşur.

Diğer taraftan ethos-pathos ilişkisinin, Aristoteles’in ardıllarınca yanlış anlaşıldığı söylenebilir. Aristoteles’e göre ethos, hatibin karizması ile birlikte dinleyicide uyandırdığı hissiyattır. Konuşmanın dinleyicide uyandırdığı duygular ise ‘pathos’dur. Bu yönü ile birbirini bütünleyen parçalar olarak görünürler. Sofistler, dinleyicinin duygularını etkilemek için duyguların nitelikleri ve nedenlerini çözümlemişlerdir. Aristoteles ise, bu duyguları ve duyguları temellendiren insani vasıfları derinlemesine betimlemiştir.

Aristoteles’in retorik kuramında mantık çalışmalarının derin izleri bulunmaktadır. ‘Topik Sistem’ Aristoteles’in bir tartışmada argümanları hem çözümlemek hem de konular ile ilgili argümanları hafızadan çağırmak için geliştirdiği sistemdir. ‘Topik Sitem’de (Topics System) hatip bir tartışma içinde argümanları çağırabilmesi için tematik bölümlere ayırmak gerekmektedir. “Bu nokta sık sık “topic” (pi. topoi) olarak çevrilen Yunanca bir deyim olan “topos”un sunumu için önemlidir. Tam kelime karşılığı “yer”(mekan) anlamına gelen “topos” kelimesi bir argüman için konum ve bundan dolayı argumanın sırası veya bir örnek olayda kullanılabilecek olan argüman türü anlamına gelmektedir.“ (Herrick, 2005: 85) Aristoteles’in ‘Topik Sitem’i (Topics System)  kendinden sonra gelen retorik kuramcılarına temel sağlamıştır. Çiçero ve Hermagoras gibi retorik kuramcıları Topik ve Statis sistemlerini hatibin bir olayı çözümlemek için kullanacağı bir analitik araç olarak tasarlamışlardır. Menemenli retorikçi Hermagoras’ın, Aristoteles’in sistemi üzerine geliştirdiği Topik ve Statis sistemleri bu gün habercilikte kullanılan, 5N1K gibi olay çözümleme tekniklerinin temelini oluşturmaktadır. Piper’a göre (2015:68) Aristoteles’in Topik kuramının Rönesans kitaplarından 18. yüzyıl ansiklopedizmine kadar geniş bir yayılımı olmuştur. Günümüzde ise yazılım, algoritma ve yapay zeka uygulamalarında analitik bir araçtır olmuş ve olasılıklı topik modelleme (probabilistic topic modeling) olarak adlandırılmıştır. (Omizo, 2020: Piper, 2016)

Aristoteles’e göre, “Bir konuşma yaparken üç nokta göz önünde tutulmalıdır: birincisi, inandırma yolları; ikincisi, kullanılacak biçem ya da dil; üçüncüsü, konuşmanın çeşitli bölümlerinin uygun düzenlenişi” (Aristoteles, 1995: 165) .Aristoteles birinci ve ikinci kitaplarda inandırma tarzlarını detayıyla anlatmaktadır. Üçüncü kitap ise üslup ve dil kullanımı üzerine tahsis edilmiş bir eserdir. Aristoteles’e göre, iknaya giden yol uykun argümanların sunumundan geçmektedir. Ama “açıklamamız gereken şey ne olursa olsun, dil sanatlarının da mutlaka az fakat gerçek bir önemi vardır, bir şeyin söyleniş tarzı, onun anlaşılabilmesini hiç kuşkusuz etkilemektedir” (Aristoteles, 1995: 165). Aristoteles bazı hatiplerin sofist Gorgias‘da olduğu gibi, düz yazı hitabet dilini şairane kullanarak dinleyiciyi etkilediğini tespit etmiştir.  Aristoteles’e göre, bir söylev aşırı süslemelerden kaçınılarak, açık ve anlaşılır düzenlenmelidir. “Ender, bileşik ve yeni bulunan sözcükler, düzyazıda dikkatle kullanılmalıdır; şeyler için, ayrıca, düzenli ve uygun terimler, eğretilemeli terimler, yine dikkatle kullanılırsa yararlı olabilir. Aslında, söylev düzyazısının dili sıradan karşılıklı konuşmanınki gibi olmalıdır.” Aristoteles konuşma türlerine göre üsluplarında değişmesi gerektiğini belirtmiştir. Halka hitabetin sahne dekoru yapmaya benzediğini belirtir. Adli söylevlerde üslup çok daha işlenmiş ve özentili, törensel söylevlerde ise edebidir. Bir yazarın sanatını gizlemesi ve yapmacıklı olarak değil de doğal olarak konuştuğu izlenimini vermesi gerekmektedir. Hatibin kendi yapısına ve kullanma yetisine uygun olarak dil sanatlarını, ironi ve metaforu kullanması gerekmektedir.  “Düzyazı dilinde, şeyler için kurallı ve uygun terimlerin yanında eğretilemeli (metaforik) terimler, ancak yarar getiriyorsa kullanılabilir ” (Aristoteles, 1995: 165).

Aristoteles’e göre ironi, metafor gibi sanatların kullanımı zordur ve yanlış kullanıldığında yarardan çok zarar getirir. Ama anlatıyı zenginleştiren, dinleyicinin dikkatini, algısını artıran ve coşkularını harekete geçiren bir özelliği vardır.  “Canlılık özel olarak eğretilemeyle ve dinleyiciyi şaşırtmak gibi ek bir güçle iletilir; çünkü dinleyici farklı bir şey bekliyor olsa da, yeni bir fikrin kazanılması yine de etki altında bırakır onu” (Aristoteles, 1995: 165).

Aristoteles’in ‘Retorik’ kitabı kendisinden önceki tüm bilgi birikimini değerlendirdiği gibi, kendi mantık ve bilim anlayışını da bu birikime ekleyerek kendinden sonra gelen retorik kuramcılarına aktarmıştır.  Aristoteles’in retorik öğretisi yüzyıllar boyunca eğitim felsefesi içinde tartışılmış ve uygulanmıştır. 18.yüzyıldan itibaren öğretileri edebiyatın gelişiminde önemli bir unsur olmuştur. Günümüzde, algoritma, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi alanlar, onun mantık ve retorik çalışmalarından beslenmektedir. Sonuç olarak Aristoteles’in retorik kuramının retorik çalışmalarının ötesinde kalıcı bir etkiye sahip olduğu söylenebilir

Kaynakça

Aristoteles (1952). Organan 5 Topikler. Çeviren: Hamdi Ragıp Atademir. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.

Aristoteles (1995). Retorik, Çeviren: Mehmet H. Doğan İstanbul: Yapı Kredi Yayınları

Burnyeat, M.F. (1996). “Enthymeme: Aristotle on the Rationality of Rhetoric”, İçinde:Amelia O.Rorty. Essays on Aristotle’s Rhetoric. Berkeley: Univ. of Calif. Press.

Carter, J.E. (1999). Peter Ramus and English Rhetoric from the Sixteenth to the Nineteenth Century. Georgia Devlet Üniversitesi: Yayınlanmamış Doktora Tezi.

Herrick, James A. (1990). he History and Theory of Rhetoric: An Introduction. Allyn & Bacon

Rapp, Christof, “Aristotle’s Rhetoric”, The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Spring 2010 Edition), Ed.: Edward N. Zalta, URL = <https://plato.stanford.edu/archives/spr2010/entries/aristotle-rhetoric/>.

Ross, D. (2011)ç Aristoteles, Çev.: Ahmet Arslan, İstanbul: Kabalcı.

Russell, B. (1983). Batı Felsefe Tarihi İlkçağ/Ortaçağ/Yeniçağ. İstanbul: Say.

Green, L.D, (2001). Pathos. T.O. Sloane (Ed.) Encyclopedia of Rhetoric (s.554-569) içinde. Oxford: Oxford University Press.

Rapp, C., & Wagner, T. (2012). On Some Aristotelian Sources of Modern Argumentation Theory. Argumentation, 27(1), 7–30.

Huseman, R. C. (1965). Aristotle’s system of topics. The Southern Speech Journal, 30(3), 243–252.