Yapısal Dilbilim

Yapısal Dilbilim (Ferdinand de Saussure)

Yazarlar : Can Cengiz & Cem Yaşın

Anahtar Kelimeler: Yapısalcılık, Göstergebilim,

Yapısal Dilbilim (Ferdinand de Saussure)

Ferdinand de Saussure dilbilim çalışmalarında bir dönüm noktasıdır. Dili, bireysel edimlerden ayrı olarak incelenen bir yapı olarak tanımlamıştır. Saussure’un dili kendi başına incelenen bir yapı olarak tanımlaması, göstergebilimin ve yapısalcılığın yanı sıra dil üzerinden yapılan iletişim araştırmalarını imkanlı kılmıştır.

Ferdinand de Saussure, 1867 yılında İsviçre’nin Cenevre şehrinde dünyaya geldi. Babası Cenevre Üniversitesi’nde çalışan bir doğa bilimci olan Henri Louis Frédéric de Saussure’du. Ferdinand de Saussure’un eğitim hayatını, babasının Cenevre Üniversitesi’nde akademisyen olması belirlemiştir. Aile dostları olan dil bilimci Adolphe Pictet’in yönlendirmesi ile üniversite çağına kadar Fransızca, Almanca, İngilizce, Latince ve Yunanca öğrenmiştir. Ferdinand de Saussure,  1857 yılında Calvin’in kurduğu, günümüzde İsviçre’deki en büyük iki üniversiteden biri olan Cenevre Üniversitesi’ne fizik ve kimya eğitimi için girdi. Ama aynı zamanda Yunan ve Latin dilleri üzerine dersler de aldı.

Saussure’un  dilbilim üzerine aldığı dersler, onun dilbilime yönelmesine sebep olmuştu.  Ailesini ikna eden Saussure, o tarihte dil bilimcilerin merkezi konumuna gelen Leipzig Üniversitesi’ne gitti. Burada Hint-Avrupa Dilleri üzerine çalışmaları ilgi uyandırdı. Saussure, doktora savunmasından sonra Fransa’ya gitmiş ve Sanskritçe, Gotik, Eski Yüksek Almanca dersleri ile genel dilbilim dersleri vermiştir. 1891’de İsviçre’ye dönerek hayatının sonuna kadar burada dersler vermiştir.

Saussure’un  Cenevre’de verdiği «Genel Dilbilim Dersleri», ölümünden sonra öğrencileri tarafından derlenerek yayınlanmıştır. Bu kitap Türkçe’ye, Berke Vardar’ın çevirisi ile kazandırılmıştır. Saussure’e göre “dil toplumsal bir olgudur.”(Saussure, 1998: 34) “dil kendi başına bir bütündür.” (Saussure, 1998: 38) “dil bir sözleşme, bir uzlaşımdır ve üstünde anlaşmaya varılan göstergenin öz niteliği önemsizdir.” (Saussure, 1998: 39) Ferdinand Saussure’e göre, “dilin (yani dilbiliminin) yasaları, gündelik insan konuşmasının yasaları değildir. Bunlar, daha çok, konuşmacının bilincinde ve değiştirme gücünde olmadığı hareketsiz, konvansiyonel kategorilerdir. Bilimsel kesinlikle incelenebilen; bireylerin benimsemeyi seçebileceği, yüzeysel konuşma kalıplarından soyutlanan, değişmeyen sistem ya da yapıdır.” (McLellan, 1999: 94)

“Saussure dili incelerken üç önemli ayrıma işaret etmiştir. Bunlar;

1- Dil (la langue) ve söz(parole) ayrımı,

2- Gösterge (işaret/sign) kavramının ikili bir yapıya (gösteren/ses imgesi ve gösterilen/kavram) sahip olması,

3- Eşsüremli(synchronic) ve artsüremli (diachronic) dil analizidir.” (Dağtaş, 1998:.37)

Dil (la langue) ve söz(parole) ayrımı, aslında toplumsal olanın (dil) bireysel olan (söz) ile birlikteliğidir. Yapı, onu kullanan özneyi belirler. Başka bir deyişle dili kullanan kişi onun uzlaşılmış anlam dünyasının içine girer. “Dili sözden ayırmak demek: 1) Toplumsal olguyu bireysel olgudan; 2) Temel olguyu ikincil, az çok da rastlantısal nitelikli olgudan ayırmak demektir.” (Saussure, 1998: 43) Saussure’e göre birey, “toplumda bir tek sözcük üstüne bile egemenlik yürütemez; dil nasılsa, ona öylece bağımlı kalır.” (Saussure, 1998: 117)

Saussure’e göre (1998: 46) “Dil, kavramları belirten bir göstergeler sistemidir.” Gösterge kavramı Saussure’un ikinci ikili karşıtlığına (binary opposition) denk gelir: gösteren (signifier) ve gösterilen (signified). “Gösterge”, gösteren ve gösterilen arasındaki iki yönlü karşılıklı ilişkiyi ifade eder. “Dil göstergesi bir nesneyle bir adı birleştirmez, bir kavramla bir iletişim imgesini birleştirir.” (SAUSSURE, 1998: 109) Dil göstergeleri iki yönlü, zihinsel bir kendiliktir. Saussure için “bir gösterge, bir gösteren ve gösterilenden oluşur. Gösteren, göstergenin algıladığımız imgesidir- kağıt üzerindeki işaretler, havadaki seslerdir. Gösterilen, gösterenin göndermede bulunduğu zihinsel kavramdır. Bu zihinsel kavram, aynı dili paylaşan aynı kültürün üyelerinin tümü için ortaktır.” (Fiske, 2003: 67) Kullanan kişinin ona bağımlı kaldığı dil, kavramları belirten bir göstergeler sistemidir. (Saussure, 1998: 46) “Dil göstergesi bir nesneyle bir adı birleştirmez, bir kavramla bir işitim imgesini birleştirir.” (Saussure, 1998: 109) Göstergenin kavramsal değeri, gösteren – gösterilen ilişkisi olduğu kadar göstergenin diğer göstergelerle olan ilişkisi içinde de belirlenir. Saussure’e göre “dil, bütün öğeleri dayanışık, birbirinin değeri yalnızca öbürlerinin de süremdeş varlığından doğan bir dizgedir.”(Saussure, 1998: 171)

“Göstergenin nedensiz doğası, Saussure’e göre, insan dilinin kalbidir. Saussure bu terimle, gösteren ile gösterilen arasında zorunlu bir ilişki olmadığını ifade etmiştir İlişkiyi belirleyen, kullanıcılar arasındaki uzlaşımlar, kurallar ya da anlaşmalardır. (Fiske, 1990: 77) “Saussure, göstergelerin kodlar içinde düzenlendiği iki yol belirlemiştir. Bunların birincisi paradigmalardır. Paradigma, içlerinden bir tanesinin kullanılmak üzere seçildiği bir göstergeler dizgesidir. İkinci yol ise dizimseldir (syntagmatic). Bir dizim (syntagm), seçilen göstergelerin birleştirildiği iletidir.” (Fiske, 1990: 82)

Lévi-Strauss‘a göre “Saussure, dili bir yapı, yani bir bağıntılar dizgesi olarak gördüğü, varlığını öğelerinden değil, öğeleri arasında kurulan bağıntılarda aradığı için dilbilimi sağlam ve tutarlı bir temele oturtmayı başarmıştır. Her biri kendine özgü kurallara göre işlemekle birlikte, toplumsal olgu öbekleri de birer yapı, birer bağıntı dizgesi olarak nitelenebilir. Hatta bir adım daha atılarak, toplumsal olguların işlevinin de bir tür iletişim olduğu söylenebilir.” (Lévi-Strauss, 1984: 14) Saussure’un dilbilim çalışmaları, Lévi-Strauss gibi yapısal antropologlar ve diğer sosyal bilimcilere kuramsal temel hazırlamış; göstergebilimsel çalışmaların gelişimine katkı sağlamıştır.

Kaynakça

Dağtaş, Banu (1998). Reklamda İdeoloji Çözümlemesi . Anadolu Üniversitesi Doktora Tezi.

Fiske, John (2003). İletişim Çalışmalarına Giriş. Çev.: Süleyman İrvan, İkinci Baskı, Ankara: Bilim ve Sanat.

Lévi-Strauss, Claudy (1984),Yaban Düşünce, Çev.Tahsin yücel, İstanbul: Hürriyet Vakfı Yayınları

McLellan,  David (1999). İdeoloji. Çev.:Ercüment Özkaya, İstanbul: Doruk.

Saussure, F. de (1916) Cours de linguistique générale, ed. C. Bally and A. Sechehaye, with the collaboration of A. Riedlinger, Lausanne and Paris: Payot.

Saussure, Ferdinand de (1998). Genel Dilbilim Dersleri. Çev.:Berke Vardar, İstanbul: Multilangual.