Harold A. Innis (1894-1952)
Yazan: Sibel Serpil Aydos
Kanadalı iktisatçı ve tarihçi Harold A. Innis “Empire and Communications” ve “The Bias of Communication” adlı çalışmaları ile kendinden sonra gelen iletişimcileri ve özellikle de Marshall McLuhan’ı (1911-1980) derinden etkilemiştir. Innıs’e göre bütün teknolojiler (askeri, sınai ya da yönetsel) aynı ölçüde öneme sahip değildir. İletişim teknolojisi iki nedenden dolayı daha önemlidir. Birincisi insanların teknolojilerle içsel, simbiyotik bir ilişkisi vardır. İletişim teknolojisi de insan düşüncesi ve bilincinin bir uzantısı olması açısından merkezi önemdedir. İkinci ise teknolojide yaşanan tarihsel kırılmaların her zaman ilk olarak iletişim süreçlerine uygulanmasıdır. Örneğin mekanik çağın habercisi baskı teknolojisi iken, elektronik çağınki telgraf olmuştur (Aktaran: Özçetin,2018;240).
Düşünüre göre toplumlar, insanların faaliyetlerini sınırlayan ve güdüleyen “zaman ve mekân” mevhumlarıyla sürekli bir mücadele halindedir. Bir toplum durağanlıktan kurtulmak için hem zamanın hem de mekânın üstesinden gelebilmelidir. Teknolojiler ve iletişim teknolojileri bu iki olgunun sınırlandırmalarına karşı bir meydan okumadır ona göre. Farklı malzemeleri kullanan farklı medyaların zaman ve mekanın kontrolü noktasında farklı sonuçlara yol açması “iletişimin yanlılığını” gösterir. Bu noktadan hareketle de zaman ve mekân yanlı (time-space biased) iletişim araçları arasında bir ayrım yapar (Aktaran: Özçetin,2018;241). Medyanın mekân ya da zaman eğilimli olması durumunda yaşanan değişim ve dönüşümler, düşünüş, davranış, kavrayış, örgütleniş ve iktidar biçimlerinde yaşanan değişim ve dönüşümleri beraberinde getirir (Özçetin,2018;241).
Ona göre iletişim teknolojileri, sahip oldukları zaman ve uzam yanlılıkları nedeniyle kültür ve bilginin taşınma biçimlerine ve “bilgi tekellerine” etkide bulunurlar. Her iletişim teknolojisinin, örgütlenme ve enformasyonu denetleme açısından bir yanlılığı olduğunu iddia eden Innis, taş ve kilin ağır ve kalıcı olmaları nedeni ile kullanıldıkları toplumları zaman üzerinde yaydığını, papirüsün ise kullanıldıkları toplumları uzamsal olarak yaydığını öne sürmüştür (Aktaran: Başaran, 2010: 262).
Innis iletişim teknolojileri ve yönetim tarzları arasındaki ilişkiyi ise şu şekilde anlatır: “Zamana vurgu yapan maddeler daha çok yerinden yönetilen ve hiyerarşik nitelikteki kurumlarda benimsenirken, mekâna vurgu yapanlar merkezileşmiş ve daha az hiyerarşik nitelikteki yönetim sistemlerince benimsenir”. Bu nedenle de imparatorluklar gibi büyük ölçekli siyasal örgütlenmeler iletişimin bu iki boyutunu da (zaman ve mekân) dikkate almak, aralarında bir denge kurmak zorundadır (Aktaran:Özçetin,2018;241).
Innis’in zaman/uzam yanlı iletişim teknolojilerine dair en önemli saptamalarından biri iletişim teknolojilerinin değişirken, zaman yanlı olandan uzam yanlı olana geçiş sırasında toplumsal düzenin bozulması ve dengenin yeniden sağlanamadığı durumlarda ise imparatorlukların sonunun gelebilmesidir. Innis “taş ve hiyerogliflerin ortaya çıkardığı bilgi tekelleri, yeni ve daha etkin bir araç olan papirüsün rekabetine maruz kaldı” derken bilgi tekellerinin de imparatorlukların ömrü ile bağlantılı olduğunu ve her yeni medyanın var olan bilgi tekellerini yerinden etme tehdidi taşıdığını belirtmektedir. Yeni olanın var olan iktidar yapıları tarafından denetim altına alınamadığı durumlarda “neyin bilgi” olduğu yeniden belirlenecek, yeni bağlılıklar oluşacak ve yeni tekeller yaratılacaktır (Aktaran; Başaran: 2010:263).
Innis’e göre çağdaş Batı tarihi, iletişimin yanlılığının ve basın üzerine kurulmuş bilgi tekelinin tarihidir: “Basının gelişimi Ortaçağ kilisesinin zamansal tekeline saldırdı ve milliyetçiliğin, imparatorlukların gelişimini sağladı. Basın bütün kurumlara girerek laik kurumların yaratılmasında en etkili güç oldu. Sözlü geleneğin önde gelen ahlak, değer ve metafiziğini yeraltına itti. Dini ekonominin gereksinimlerini karşılayacak şekilde değiştirdi.” (Aktaran: Rigel vd, 2005;14).
Kaynaklar
Atalay, Gül Esra (2018)“Dijital Çağda Marshall McLuhan’ı Yeniden Düşünmek: Bir Uzantı ve Ampütasyon Olarak Yeni Medya Teknolojileri” Sosyal Araştırmalar ve Davranış Bilimleri Dergisi, Cilt 4, Sayı 6, s. 27-48.
Başaran, Funda (2010) “Yeni İletişim Teknolojileri, Alternatif İletişim Olanakları”. Mülkiye, Cilt: XXXIV Sayı:269.
Erdoğan İrfan, K. Alemdar (2002) Öteki Kuram. Ankara: Erk Yayınları.
Kadife Karanlık. 21. Yüzyıl İletişim Çağını Aydınlatanlar. Haz: N. Rigel, G. Batuş, G. Yücedoğan, B. Çoban. 2005, İstanbul: Su Yayınevi.
Özçetin, Burak (2018) Kitle İletişim Kuramları, İstanbul: İletişim Yayınları.