Bilişsel Çelişki Kuramı -Leon Festinger

Bilişsel Çelişki Kuramı -Leon Festinger

Bilişsel Çelişki Kuramı

Yazarlar: Cem Yaşın & Can Cengiz

İlgili Maddeler: Heider’in Denge Kuramı,

Leon Festinger ¨Bilişsel Çelişki Kuramını¨(Cognitive Ressonance)  1957 yılında geliştirmiştir. Kuram birbiriyle ilişkili iki bilişsel durum arasındaki uyumsuzluğun sonuçları ile ilgilenmektedir. (Werder, 2009: 58) Bu durumda bireylerin uyumsuzluğu azaltmak ve uyumsuzluğu artıran durum veya enformasyondan kaçınarak uyuma dönmeleri gerekir. Festinger’in 1957 yılında yayınlanan kitabı en önemli kaynak kitaplardan biri olmuş ve Leon Festinger’in kuramı sosyal psikoloji ve iletişim kuramları ders kitaplarının önemli bir kısmında yer almıştır. Festinger  (1957: 2) uyumsuzluk (inconsistency) kelimesi yerine daha fazla mantıksal gönderme yapan çelişki (dissonance) kelimesini tercih ettiğini belirtir.

Festinger’in 1957 yılında yayınlanan kitabı en önemli kaynak kitaplardan biri olmuş ve Leon Festinger’in kuramı sosyal psikoloji ve iletişim kuramları ders kitaplarının önemli bir kısmında yer almıştır. Festinger  (1957: 2) uyumsuzluk (inconsistency) kelimesi yerine daha fazla mantıksal gönderme yapan çelişki (dissonance) kelimesini tercih ettiğini belirtir. Festinger (1957: 3), kitabın başında kuramına temel teşkil eden iki hipotez ileri sürer.

  • H1: Psikolojik rahatsızlık yaratan çelişkinin mevcudiyeti, insanları çelişkiyi (dissonance) azaltmak veya insicam (consonance) yaratma yönünde motive edecektir.
  • H2: Azaltmaya çalışılan çelişki (dissonance) mevcut olduğunda, insanlar çelişkiyi artırıcı durum ve enformasyondan kaçınacaklardır

1959 yılında Festinger,  Carlsmit ile birlikte ¨Bilişsel Çelişki Kuramını¨ (Cognitive Ressonance) sınamak için deneysel bir araştırma tasarlar. Deneyde deneklerden sıkıcı bir iş olan bir tahtadaki deliklere bir dizi vidayı geçirmeleri istenir. Daha sonra, deneklerden bir sonraki deneğe -gerçekte bir yalancı denek (bir denek gibi görünen fakat gerçekte araştırmacı için çalışan birisi)- yapılan işin eğlenceli ve ilginç bir yaşantı olduğunu söylemelerini istediler. (Milburn, 1998: 167) Deneyde gruplardan birine 1 dolar, diğerine 20 dolar verilir. Daha sonra deneyimin ne kadar eğlenceli olduğu sorulur.  Bu soruya verilen cevaplar bağımlı değişken olarak değerlendirilmiştir.   Kendilerine 1 dolar ödenen denekler, deneyde deneyin eğlenceli olduğunu anlatmak için bir gerekçeleri olmadığı için algılarını değiştirerek deneyin eğlenceli olduğuna kendilerini inandırmışlardır.  Bu yolla bilişsel çelişki sorununu çözmüşlerdir.

Prof. Dr. Acar Baltaş’ın (2014) verdiği bir diğer örnekte ise bilişsel çelişkiden kurtulma yolları şu şekilde sıralanmıştır:

  1. Festinger’e göre kişi, kendisine tatlı ikram edildiğinde yaşadığı çelişkiyi üç yolla azaltabilir. Birincisi, kavrama yüklediği anlamı, dolayısıyla davranışını değiştirebilir. “Tatlı bana zararlı” der ve tatlı yemekten bütünüyle vazgeçer.
  2. İkincisi, karşılaştığı duruma yüklediği anlamı değiştirebilir. “Arada sırada kaçamak yapmanın bir zararı yoktur” der.
  3. Üçüncüsü, tutumunu veya aldığı kararı yeni kavramlarla yorumlayarak davranışını meşrulaştıracak koşullar oluşturur. “Günde yarım saat egzersiz yaparım ve tatlı yeme hakkımı kullanırım” der ve tatlıyı yer.

Kaynakça

Baltaş, A. (2014, 25 Şubat) Bilişsel Çelişki [Blog Yazısı]. Erişim Adersi: http://www.acarbaltas.com/bilissel-celiski/

Festinger, L. (1957). A theory of cognitive dissonance, Evanston, IL: Row & Peterson.

Festinger, L. & Carlsmith, J. M. (1959). Cognitive consequences of forced compliance. Journal of Abnormal and Social Psychology, 58, 203 – 210.

Littlejohn, S. W., & Foss, K. A. (2009). Encyclopedia of communication theory. Los Angeles, Calif: Sage.

Milburn, M. A. (1991). Persuasion and politics: The social psychology of public opinion. Pacific Grove, Calif: Brooks/Cole Pub. Co.

Milburn, M. A. (1998). Sosyal Psikolojik Açıdan Kamuoyu ve Siyaset. Çev:Ali Dönmez, Veli Duyan.Ankara: imge.

Werder, Olaf H.  (2009). Attitude Theory. İçinde: Encyclopedia of Communication Theory. Ed.:Stephen W. Littlejohn Karen A. Foss, SAGE.