Frankfurt Okulu’nda Kültür Endüstrisi
Hazırlayanlar: Himmet Hülür & Hamit Ölçer
Frankfurt Okulu’nun kültür endüstrisi kavramı, kapitalist toplumlarda kültür ve sanatın kitlesel üretimi ve tüketimiyle birlikte metalaşması, şeyleşmesi ve tekdüzeleşmesini vurgular ve buna koşut olarak kitlelerin aldatılmasını ve ortaya çıkan tahakküm ve baskı düzenini ifade eder. Kültür ve sanatın endüstriyel ve kitlesel olarak üretilmesinin temel sonuçlarından biri kültürel ve toplumsal yaşamdaki aynılaşma ve türdeşleşmedir. Buna karşın, kapitalizmin egemen ideolojisi kültür endüstrisinin ürünlerinin tüketimini bireylerin özgür tercihleri olarak görülmesini sağlayarak yaygın bir tercih ve özgürlük yanılsaması yaratmaktadır. Bu bağlamda seçme özgürlüğü nosyonu, tek boyutlu kültür ve toplumun sürdürülmesi için işlevsel bir rol oynamaktadır. İnsanlar standartlaşmış kitlesel kültürel ürünleri kendi tercihleri ve beğenileri gibi tüketmeleri vasıtasıyla adeta gönüllü köleler haline gelmektedir.
Eleştirel Okul diye de anılan Frankfurt Okulu’nun kültür endüstrisi kavramının bilinen yaygın kullanılışına Adorno ve Horkheimer’in (2014) Aydınlanmanın Diyalektiği adlı yapıtındaki Kültür Endüstrisi: Kitlelerin Aldatılışı Olarak Aydınlanma adlı bölümde rastlamaktayız. Eleştirel Okul diye de anılan Frankfurt Okulu’nun kültür endüstrisi kavramının bilinen yaygın kullanılışına Adorno ve Horkheimer’in (2014) Aydınlanmanın Diyalektiği adlı yapıtındaki Kültür Endüstrisi: Kitlelerin Aldatılışı Olarak Aydınlanma adlı bölümde rastlamaktayız.
Frankfurt Okulu’nun kültür endüstrisi kuramının günümüzün yaygın biçimde karşımıza çıkan pek çok kitlesel üretim ve tüketim kalıplarının eleştirisini gerçekleştirmede elverişli bir çerçeve olduğunu söyleyebiliriz. Bu açıdan, Adorno ve Horkheimer özellikle reklamların kültür endüstrisindeki zaferinin söz konusu tüketicilerin reklamlar aracılığıyla ürünleri alıp kullanmaya mecbur hale getirilmelerini ifade ettiği sonucuna ulaşmışlardır (Bottomore, 2016, s. 63). Daha özel olarak Adorno’nun (2001, s. 85) ifadesiyle, kitle kültürünün egemenliğiyle birlikte reklam bilginin yerine geçerek insanları zorlayıcı hale gelmiştir. Kültür endüstrisi, içinde çelişkiler barındıran bir olguyu ifade etmektedir. Behrens’in (2011, s. 5) ifade ettiği gibi kültür endüstrisinin eleştirisi bugün söz konusu kültür endüstrisi tarafından, onun en rafine olmuş arzlarından biri olarak yönetilmektedir. Böylece birer moda olarak kuramsal doğruluğun üretimi, mantıksal açıdan tutarlı ya da en azından ikna edici olup olmamaya göre değil; neyin “şık” olup olmadığı ya da “in” mi yoksa “out” mu olduğu türünden bir kabul veya ret ikilemi çerçevesinde gerçekleşmektedir.
Sonuç olarak Frankfurt Okulu’nun kültür endüstrisi kuramı, toplumsal hayatımızın en önemli parçalarından birini oluşturan kültürel unsurların da tıpkı maddi eşyalar gibi endüstriyel olarak üretildiğine, kullanma kılavuzlarıyla birlikte paketlenip kitlesel bir ürün haline getirildiğine ilişkin kritik bir bakış açısı sunmaktadır. Burada esas problemlerden biri, kültürel alanın endüstrileşmesinin bireylerin seçme iradesini yönlendirmesiyle ve yanılsamalı bir özgürlük fikriyle beraber bireylerde totaliter-tahakkümcü bir kültür ve kişilik kalıbına yol açmasıdır. Kültür endüstrisi, kültürel ve sanatsal tüketimle birlikte yanılsamalı bir birey, özgürlük ve demokrasi fikrini de üretmekte, böylece kapitalist sistemin baskıcı ve sömürücü yapısını sürdürmektedir.
Kaynakça
Adorno, Theodor W. (2001). The Culture Industry: Selected Essays on Mass Culture. London: Routledge.
Adorno, Theodor W. & Horkheimer, Max (2014). Aydınlanmanın Diyalektiği (Çev: Nihat Ünler & Elif Öztarhan Karadoğan). İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
Benjamin, Walter (2015) Teknik Olarak Yeniden-Üretilebilirlik Çağında Sanat Yapıtı (Çev. Gökhan Sarı). İstanbul: Zeplin Yayınları.
Behrens, Roger (2011). Adorno Sözlüğü (Çev: Mustafa Tüzel). İstanbul: Versus Kitap.
Bottomore, Tom (2016). Frankfurt Okulu ve Eleştirisi (Çev: Ümit Hüsrev Yolsal). İstanbul: Say Yayınları.
Durham, Meenakshi Gigi & Kellner, Douglas M. (2006). Media and Cultural Studies. Oxford: Blackwell.
Marcuse, Herbert (1997). Tek Boyutlu İnsan (Çev: Aziz Yardımlı). İstanbul: İdea Yayınları.
Jay, Martin (2014). Diyalektik İmgelem (Çev: Sevgi Doğan). İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
Ritzer, George. (2013). Sosyoloji Kuramları (Çev: Himmet Hülür). Ankara: Deki Yayınları.
Swingewood, Alan (1998). Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi (Çev: Osman Akınhay). Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları.
Ümer, Engin (2016). Adorno, Debord ve Baudrillard’da Kültür ve Sanat. Sanat ve Tasarım Dergisi, 17, s. 171-187.